31 Ağustos 2015 Pazartesi

Gezi Notları Malmö


 Malmö  27 Ağustos - Kopenhag'dan Malmö'ye gidiş çok kolay.Malmö ile Kopenhag'ı bağlayan 7.8 km'lik Öresund köprüsünden geçiyorsunuz.Merkez istasyondan Malmö yönüne giden trenler Kastrup hava alanından geçiyor.Bu açıdan bakınca hava alanı Kopenhag'a 2 durak Malmö'ye 4 durak uzaklıkta hemen hemen ortada kalıyor oldugu için aslında bu hava alanı her 2 şehir için uygun oluyor. Toplam yolculuk 20-30 dk arasında sürüyor.Trenlerde ilginç bir detay var.Silent Service yazan vagonlardan birine bindi iseniz çıt çıkmıyor etrafta.Herkes huzur içinde kitabını okuyor sessiz sakin seyahat edebiliyorsunuz.Tren için aile bileti aldık.Gidiş dönüş 2 yetişkin 1 çocuk 288 DKK.Biletin ekstra bir güzelliği olduğunu Malmö'de öğrendik.O da şu ki bu bilet ile Malmö'de yeşil otobüslere ücret ödemeden binebiliyorsunuz.Trenle giderken bu muhteşem köprüyü hissetseniz de iyi bir görüntü almanız mümkün değil denizin ortasında öylece ilerliyorsunuz sadece.











  Malmö'ye yani İsveç'e geçtiğinizde yeni bir para birimi SEK çıkıyor karşınıza.Biraz daha ucuz olması dışında DKK da bir farkı da DKK larda Kroner SEK de Kronor yazıyor:) Burada istasyon içindeki döviz büfelerinden çok daha iyi oranı istasyonun hemen yanındaki yolun karşısında yer alan bir döviz büfesi veriyor.Ayrıca bu büfenin hemen yanında Turizm bürosu var.
  Malmö'de turizm bürosundan aldığımız harita ve tavsiyeler ile ilk önce onlar için görülmesi gereken bir bina kabul edilen Turning Turso isimli burgu gökdelen'i görmeye gittik.Ne yalan söyleyeyim İstanbul'daki gökdelenleri düşününce çok da bir şey ifade etmeyen küçük bir gökdelen aslında. Gökdeleni öyle bir iki fotoğrafladıktan sonra Malmö Müzesinin yolunu tuttuk.Müzenin önünde küçük bir nehir akıyor bu görüntü ile sanki bir adada gibi yer alan müzeye ulaşmak için bir süre yürümek gerekiyor,ama gidince o kadar yürüyüşe değdiğini düşünüyorsunuz.Müze kale gibi bir binada ve birçok sergi salonu hatta akvaryum kısmı bile var.



 Müzede güzel bir akvaryum bölümü var bunun dışında yer alan interaktif kısımlar çok etkileyici sahil güvenlik'in kullandığı araç gereçlerin tanıtıldığı bölümden Eren'i çıkarmak mümkün olmadı.Ayrıca yine yanardağ patlaması simülasyonu yapılan bölüm hem korkutucu hem eğlenceli.Bunun dışında İsveç kraliyet ailesine ait yıllara yayılmış eşyalar,tablolar ve orijinal boyutlarındaki hayvan figürlerinin olduğu bölümler çok etkileyici.Müzede dolaşırken geçtiğiniz bir kapının arkasında duvarlarında çok orijinal figürler yer alan küçük bir kilise bile var.Saatlerce kaldığımız halde tamamını bitiremedik bu devasa müzenin ama çok keyif aldık.








   Müzeden çıkıp merkeze doğru ilerleyip Stortorget meydanına geldik.Buradaki belediye binası mimari açıdan görülmeye değer.Aynı meydanda hemen yanında yer alan Apoteket Lejonet binası 1800 lü yıllardan kalma İsveç'in en eski eczanesi ve hala faaliyetini sürdürüyor.


 Eczanenin hemen önünden inen cadde Södergatan'ın girişindeki bronz orkestra heykelinde resim çektirmemek olmaz tabii.Caddenin devamında ise şık mağazalar bulunuyor ve caddenin sonunda sağ tarafınızda meşhur Lilla Torg meydanını görüyorsunuz.Buradaki şık cafeler ve şirin binalar bir nevi buluşma noktası bir pazar yeri izlenimi veriyor.





   St.Petri kilisesini görmek için Stortorget meydanındaki kral Gustav heykelini arkanıza alıp belediye binasının yanındaki sokağa ilerlemeniz gerekiyor.Kilisede aslında pazar olmamasına rağmen içeride bir program olduğu için gezemedik.Ama dikkatimi çekti ne Kopenhag ne Malmö'de öyle İtalyan şehirlerindeki gibi devasa katedraller falan yok.Protestan ağırlıklı memleketlerde muhtemelen böyle bir durum oluyormuş.


  Bizim Malmö gezisi çoğunlukla yağmur etkisi ile bloke oldu ama güzel güneşli bir günde burada olabilirseniz bizim göremediğimiz sahilini ve bot turu yapılabilen nehir turu yapmak çok keyifli olacaktır.
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder